İnsanların olgunlaşması, toplumların maddi, manevi alanda yükselmeleri ancak sağlam ve kaliteli bir eğitim ve öğretimle mümkündür. Bu sebeple dinimiz, okumayı, öğrenmeyi ve ilim sahibi olmayı teşvik ederek din ve dünya için gerekli olan bilgileri öğrenmeyi farz kılmıştır. Kerim kitabımızın ilk ayeti, Yüce Allah’ın Peygamberine ilk hitabı “Oku” emri olmuştur. Alak Suresi’nin ilk beş ayetinde .. Seni yaratan Rabbinin adı ile oku. O insanı kan pıhtısından yarattı. Oku: Rabbin, sonsuz kerem sahibidir. O, kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediği şeyleri o öğretti buyurmuştur. Yüce Allah’ın bir sıfatı olan Rab kelimesi terbiyeci, eğitici anlamına gelir. Sevgili Peygamberimiz de Allah beni sizlere bir öğretici olarak gönderdi buyurarak kendisinin insanları eğiten bir öğretmen olduğunu açıklamıştır.
Hicretten sonra Medine’de yaptırmış olduğu Mescid-i Nebevi’ye eğitim ve öğretim faaliyetleri için suffa denilen ayrı bir bölüm de ekletmiştir. Suffada Peygamberimiz bizzat kendisi dersler verdiği gibi, okuma, yazmayı ve diğer ilimleri öğretmek için Ubade bin Sabit ve bazı sahabeleri öğretmen olarak görevlendirmiştir. Buradan yetişen sahabeler İslam toplumunun temelini oluşturmuşlardır. Ayrıca Peygamberimiz ihtiyaç duyulan bölgelere buradan yetişen bu sahabeleri öğretmen olarak görevlendirmiştir.
Bedir Savaşı’nda esir olarak karşı taraftan ele geçen her bir esir için 4000 dirhem kurtuluş akçesi takdir edilmişken, 10 Müslümana okuma yazma öğretenler karşılıksız serbest bırakılmışlardır. Ve bu uygulamanın dünyada benzeri yoktur.
Müslümanlar, İslam’ın ve devletin bekası için eğitim ve öğretim müesseseleri kurmuşlardır. Camileri inşa ederken hemen yanı başında medrese, kütüphane ve öğrencilerin barınacakları yerler inşa etmişlerdir. Bunları yaşatmak için de vakıflar kurmuşlardır. Eğitim ve öğretime ne zaman önem vermişlerse keşifler yapmışlar ve dünyada bilimin önderleri olmuşlardır. İlme, eğitim ve öğretime önem vermedikleri zaman da gerilemişler, çöküntüye uğramışlardır. Burada bir gerçeği de haykırmak istiyorum. İslam eğitimi öncelik almıştır. İslamı yaşamayanlar ve öğretmeyenler yada yanlış öğretenler bilime engel olmuştur. Dünyaya yön vermiş dünyanın tanıdığı İslam bilginlerinden hala haberi olmayan dostlara da çok eksiğiniz var demek istiyorum.
Eğitim ve öğretim beşikten mezara kadardır. Yani maddi ve manevi ilimleri kabiliyetimiz ölçüsünde her yaşta öğrenme durumundayız. Aile, en önemli eğitim yuvasıdır. Sevgi ile bilgi ve tecrübelerimizi çocuklarımıza öğretebileceğimiz gibi, iyi örnek olarak da onlara iyi alışkanlıkları kazandırabiliriz. Yavrularımıza dini ve milli eğitimi aldırmalı, helal rızkı iyi öğretmeliyiz.
Okullarımızın açıldığı şu günlerde küçük kızım Ayşenur’u ve kıymetli yavrularımızı gönül huzuruyla ellerine teslim ettiğimiz öğretmenlerimize başarılar diliyorum. Geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın kalplerini Allah sevgisiyle, akıllarını da faydalı bilgiyle, vatan, millet sevgisiyle, anlayışla, merhametle ve hoşgörüyle dolduralım. Öğrencilerimize de zihin açıklığı diliyor, eğitim ve öğretimin insanın hayatındaki en temel ihtiyaçlardan birisi olduğunu, okullarına önem vermelerini tavsiye ediyorum. Kendi güzel, ahlakı güzel nesillerle, Bayrağımız gönderden inmesin, ezanımız minarelerden dinmesin temennisiyle , Kur’an ın anlamı ve peygamberimizin hayatı dersinin seçilmesi ümidiyle……
Ya Alim (öğretici) ol, ya öğrenci ol veya dinleyici ol. Dördüncüsü olma helak olursun. Hadisiyle….
Selam ve dua ile………
