Ölüm inkâr edemediğimiz gerçeğimizdir. Peygamber Efendimiz arkadaşlarının yanında dörtgene benzer bir şekil çizer, içerisinde sağa sola giden oklar vardır. Şu dörtgenin ortasındaki çizgi insandır der. Dörtgende insanın ecelidir ve onu kuşatmıştır. Diğer çizgiler ise insanın istek ve arzularıdır. İnsan bu istek ve arzuları peşinde bir o yana bir bu yana koştururken ecel ansızın onun önünü keser ve onu alıp götürür….
İnananlar için ölüm bir bitiş ,yok oluş kesinlikle değildir. Dönüşü olmayan yol hiç değildir. Ölüm fani dünya hayatından ebedi ahiret hayatına açılan ilk penceredir ,bir geçiştir sadece..
Bazen Dünya’ya gözünü açar açmaz ölüme kanat çırpan nice yavrular vardır. Bazen 7 yaşında küçücük çocuklar.. Bazen 17 yaşında pırıl pırıl gençler, bazen 27'sinde 37’sİnde yetişkinler… Bazen ise ellisini 60'ını aşmış piri faniler bu yolculuğa çıkar.. Bu davete herkes icabet ederken bahanesi fayda etmez hiç kimsenin… Ölüm küçük yâda genç yaşta olunca yaşayanlara biraz daha acı gelir. Aniden olunca biraz daha üzüntü verir. Geride bıraktıkları mağdur ,mazlum, maksum ise farklı bir acı verir …. Neticede ölüm kendi halinde bir acıdır….İnananlar ölümü duyduklarında şöyle derler… Dünya kime kalmış bana kalsın, ekildik biçileceğiz… Allah'tan geldik Allah'a gideceğiz. Rabbimize kavuşacağız …Mevlana Celaleddin Rumi'nin dediği gibi vuslata ereceğiz ya da yine şairin dile getirdiği gibi….. Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…. Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber…..
Ölüm anı Kıyame suresinde anlatılmaktadır…Ölecek olan bunun ayrılış olduğunu biliyor, etrafındakiler yardım edin kurtaralım diye gayret ediyor, ölecek olan ise boşu boşuna uğraşmayın benim dünyadaki rızkım bitti diye sesleniyor, dünyadaki rızkının bittiğini bilirken öyle bir heyecan duyuyor ki,,, bacakları birbirine dolaşıyor …işte Rabbimiz ölüm anını, ölüm halinin heyecanını böyle anlatıyor Kuran'da…
Ve sonra yıkanma işlemleri gerçekleşiyor. Defin için bembeyaz kefene sarılıyor ve tabutun içinde musalla taşına konuluyoruz. Elimiz ,kolumuz ,parmağımız , hiçbir şey hareket etmiyor, edemiyor.. İşte çaresiz kalmak bu… Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; kişi sadece 5 dakika dünyaya dönmek istiyorum Allah'ım der. Peki, ne için dünyaya döneceksin? Eşinle mi konuşacaksın? Çocuklarına kavga etmeyin, mirasımı paylaşın mı diyeceksin? Cep telefonunun şifresini mi söyleyeceksin? Sakladığın parayı mı, alacaklarını mı, vereceklerini mi söyleyeceksin? nedir derdin denir ki cevap……sadece namaz kılmak istiyorum 5 dakika verin sadece namaz kılayım….
İşte bu yüzden namaz çok önemlidir… Bir de cenaze namazı çok mühim… Bazen dostlarımızın cenaze namazında saf tutmak yerine sağda solda beklediklerine şahit oluyoruz.. Halbuki rahmetliye son vazifeyi olmazsa olmazımız Namaz ile yapmayı, ona son duayı namazın sonunda ki dua ile cenaze duası yapmayı çok görmemeliyiz. Dua dan başka yapabilecek neyimiz var ki rahmetliye…
Eskiden çok şahit olurdum İpsala’mızın güzel adetlerinden birine… Aslı Peygamberimize dayanırdı zaten… Cenaze geçerken sağda solda olanlar ayakta saygı duruşu misali cenazenin geçişini beklerdi.İster kadın, ister çocuk, ister ihtiyar ya da genç… Son dönemlerde pek göremez olduk ..İnsanlar cenazenin geçişini umursamaz oldu …Halbuki Peygamberimiz bir yahudinin cenazesini geçerken gördüğünde ayağa kalktı ve saygı ile onun geçişini ayakta bekledi. Çocuklarımıza bu güzel davranışı muhakkak öğretelim. Cenaze ve vakit namazına icabet edelim.
Musalla taşında tabuta bakarak yeni dönemin sözüyle empati yapalım. Tabutun içinde kendimizin olabileceğini düşünüp, şu anda ben ölseydim halim nice olurdu diye düşünelim. Rabbim cümlemize hayırlı ömürler ve hayırlı ölümler nasip etsin..
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete hazırlıklı olmak dileğiyle……
