Çoğumuz spordan uzak yaşıyoruz. Gençken yapmadığımız egzersiz hareketlerini, ilerleyen yaşlarda doktor zoruyla yapıyoruz. Genç yaşlarda spora alışan vücudun elbette hastalıklara karşı daha dirençli, kuvvetli ve zinde bir yapıya sahip olacağını söylememe gerek yok. Ayrıca uzmanların bildirdiğine göre spor, çocuk ve gençlere mutluluk veriyor. Öfkeyi kontrol edebilme ve saldırganlığı frenlemeye yardımcı oluyor. Sorumluluk duygusu kazandırıyor. Bunun yanı sıra çocukların sosyal ilişkilerini arttırmasında ve yaşıtları ile daha iyi arkadaşlıklar kurmasına da yardımcı oluyor. Hatta derslere bile faydası olduğunu söylüyor uzmanlar. Lakin ben sporculuk hayatımda özellikle futbolda derslerinde başarılı arkadaşa pek denk gelmedim.
Hocam dinimiz İslam spor için ne diyor derseniz, Hz Peygamberimiz döneminde var olan atıcılık, binicilik güreş, koşu ve yüzme sporlarını Peygamber Efendimiz ‘in yaptığı ve tavsiye ettiği hadis kaynaklarımızda bildiriliyor. Yani spor sünnettir.
Maziyi hatırladım birden. İbriktepe’de mahalle arasında, sokaklarda aranan futbolculardandım. Bazen hoca çocuğu top oynar mı? Hz. Hüseyin’in kafası ile top oynamışlar diyen zır cahillere, hadi oradan, futbol 1600’lü yıllarda bulundu diyen Beşiktaşlı bir babam vardı. Ortaokul ve lisede Tekirdağ İmam Hatibin o güzel takımında oynamak nasip oldu. Atletizmde madalyalarım var. Voleybol, hentbol, güreş. Amatör kulüpler maceralarımızda oldu. İmam olarak Kumdere Köyüne atandığım da süper bir takım kurmuştuk. İpsalasporun ya da İpsala’da hiçbir takımın gece ışıklandırılan stadı yokken Kumderespor gece antrenman yapıyordu. Yıl 1998 de. Ne de meraklıydı herkes top oynamaya. Gençler kahvede kağıt oynamıyor diye bana içten içe kinlenen kahveciler vardı. Tabi ki herkese laf anlatacak halimiz yok Bizi bilen bilir. Bilmeyende kendi bilir……
Spor deyince sadece futbol akla gelmemeli ama, bugün futboldan gidiyor yazımız. Satırlarımı yazarken yaşadığım heyecanı, o günlerdeki mutluluğumu bugünün gençleri yaşamıyor. İşte İpsala sporumuz futbolcu eksiğini Üniversite öğrencileriyle ve dış transferlerle tamamlıyor kaç yıldır. Hâlbuki 29 bin nüfuslu İpsala ve köylerinde ne cevherler olmalı. Karpuzlu’dan Denizlispor’a giden rahmetli Doğan Seyfi, Özgür, Hakan, Recep, Aliçodan Hamza, Serkan, Kemal, Korucu Köy’den Nurbay, Hacı Köy’den Harun, Evren, Paşaköy den Savaş, Kumdere’den rahmetli Taşkın ve ismini yazamadığım nice yetenekler vardı 2000’li yıllarda. O dönem bu yetenekleri İpsala da bir arada oynatmak ekonomik engellerden mümkün olmuyordu.
Şimdi ise sorun değişti. Gençler futbolu veya sporu bilgisayar başında yada kumar siteleriyle, patates cipsi ile kola içerek yapmaya çalışıyor. İpsala Spor’da Deniz başkan ve ekibi gençlerden oluşan çok güzel bir yönetim. Sayın Kaymakamımız ve sayın Belediye başkanımız da takımı destekliyorlar. Geleceğimiz olan gençler için, İpsalalı işadamlarının da gereken desteği vermeleri lazım. Şampiyonluğa giden bir İpsalaspor var.İkinci yarı başladı . Küfürsüz, edepli ve coşkulu taraftarlara takımın ihtiyacı var. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan ve zararlı akımlardan korumak için, enerjilerini atabilecekleri sporlara yönlendirelim. Spor yapan gençlere kültürümüzü, ahlakımızı, edebimizi, adabımızı öğretelim. Sporun dostluk, arkadaşlık ve ahlak olduğunu unutmasınlar.
Haydi bu hafta İpsala stadında Pazar günü 14:00 ipsala havsa maçında tribünleri dolduralım.
İpsala Spor’a 2017 de Şampiyonluk yakışacak.
Yazımıza Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile veda edelim. “Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim……”
Selam ve dua ile……. Twitter den takip için; @ipsalafatihi
