2005 yılında Umre için Suudi Arabistan'a gitmiştim. Mekke de Türk lokantasına girdim. Menümdeki pilavı yedikten sonra İpsala'yı ve Osmancık pirincinin güzelliğini hatırlamış hatta oradakilerle de paylaşmıştım. O gün bugündür İpsala’da yerel üreticilerden ve fabrikalarımızdan pirincimi alıp ağız tadıyla tüketiyorum. Tabii ki burada eşimin pilavdaki maharetini, asma yaprağından, labada, dut yaprağı ve lahana Sarmaları ile dolmalık biberden, kırmızı etli biber, soğan ve patates dolmalarına kadar çok geniş bir yelpazede pirinç yemeklerini soframızda bulundurmasının etkili olduğunu da söylemeliyim.
Pişirenin mahareti kadar pirincin kalitesi de önemli tabii ki. İpsala Pirinç üretimi ve fabrikacılığının duayenlerinden rahmetli Ahmet Yılmaz amcamızın yıllar önce anlattığı bir anekdot şöyleydi. İlk makinaları kurduklarında kenar köşedeki toplama karışık çeltikleri makinadan geçirmişler akşam eve getirip teyzemize bir pilav yaptırmışlar, pilav güzelmiş. Ertesi gün tek çeşit, aynı bölge çeltiğinden üretilen pirinçten pilav yaptırdıklarında pilavda ki lezzeti görünce, biz bugüne kadar kaliteli pirinç üretmişiz ama yememişiz diyerek fabrikacılıktaki prensibini oluşturur. Bugün İpsala’mızda Çeltik üretimi de fabrikada pirince dönüşümü de Türkiye'mizin en iyisidir. Hatta en iyi pilav Osmancıktan olur düşüncesini savunanlardanım. Ve yine özel bilgi Osmancık pirincinin ilk ekiminin yapılıp, tohumluk üretiminin yapıldığı yer İpsala ovasıdır. Rahmetli Ahmet Yılmaz ve İdris Akalın ilk ekimin yaptırıldığı çeltik üreticileridir.2015 TÜİK verilerine Türkiye pirincinin yüzde 40 ı Edirne’de, İpsala'da yetiştirilmektedir. Dünyada araç gereç ve ekipman bakımından yeni teknolojilerde ne varsa İpsala Ovası'nda o ekipmanlar kullanılmaktadır.
Pirinç üreticilerimiz malının karşılığını, arzu ettikleri rakamı alamadıklarını söylüyorlar. Üreticilerimizin ekonomik sıkıntıları esnaftan, işadamlarına ve çalışanlara kadar herkesi etkiliyor. Tarlaların hazırlanmaya başladığı bu günlerde bu yıl en verimli ve güzel fiyatlarla harman yapabilmelerini temenni ediyorum. Ayrıca marketlerde fiyatların hiçbir şekilde düşmediğini üretici ve bölge halkı sıkıntı yaşarken, arada birilerinin iyi para kazandığını düşünerek üreticilerimize de bir şeyler söylemek istiyorum.
Türkiye'nin en kaliteli pirincini ürettiğinizi biliyoruz, fakat Türkiye'nin en kaliteli pirincinin reklamını, tanıtımını yapmıyorsunuz. Tanıtımın, reklamın yapılmamasının nedeni yıllardır üreticinin iyi para kazanıp daha sonraki süreci önemsememesinden olabilir mi? Bugün İpsala’da çeltik üreticilerinin ekonomik güçlerini ve birliklerini yansıtacakları bir araya gelebilecekleri özel bir mekânlarının olmayışı eksiklik değil midir?
İpsala pirincinin Gönen pirinci diye paketlenip satılması, pirinç üretiminde son sıralardaki Tosya'nın İpsala'dan daha çok tanınması eksikliğimiz değilmidir? Avrupa'ya bağlantı yolu İpsala gümrük kapısının önemini ne zaman idrak edeceğiz? Batı Trakya da ki soydaşlarımızın sürekli geçtikleri İpsala yolundan pirincin kalbi burasıdır, diyerek bir torba pirinç almalarını ,İpsala dan gelip geçenin ,pirincimizi eşe dosta götürmelik bir hediye olarak düşünmelerini ne zaman sağlayacağız? Özellikle yol boyundaki fabrikalarımızın, ticari işletmelerin ve boş arazi sahiplerinin yanardöner ışıklı led yazılı tabelalarla yola en yakın yere İpsala pirincini hem reklam eden, hem de kalitelerini tescilleyen satış bürolarının ne zaman yapılacağını merak ediyorum. Örnek olarak ta Bursa İline giriş çıkışta kilometrelerce satışı yapılan kestane şekerini söyleyebilirim.
Ayrıca Mayıstan itibaren yaz aylarında Türkiye'nin her tarafına Avrupa'dan gelen gurbetçilerimizin gümrük kapısında karşılanarak tanıtıcı broşürlerin dağıtılmasını, bilhassa araç plakalarının altına İpsala pirinci sofralarda birİNCİ şeklinde stickerların yapıştırılmasını, araçlara İpsala pirincini markalaştırmak adına ayna kokuları yaptırılmasını ve hatta mümkünse bir pişirimlik poşetlerde pirinç ikram edilmesini İpsala pirincini ve kalitesini bütün Türkiye'ye kolay yoldan yayılan bir reklam düşüncesiyle tavsiye ediyorum.
Bol taneli, iyi fiyatlı, çok şükürlü bir çeltik dönemi dileğimle………bereketli olsun…
