Mirac, yukarı çıkmak ve yükselmek, İsra ise gece yolculuğu demektir. Miraç hicretten bir buçuk yıl önce miladi 621 yılında gerçekleşmiştir.. O yıl Peygamberimizin amcası Ebu Talip ve eşi Hz. Hatice vefat etmiş, müşriklerin baskıları artmış, bu baskılara dayanamayan bazı Müslümanlar Habeşistan’a göç etmiş, Allah Resulü Taif’te saldırıya uğramıştı. Böyle bir zamanda vuku bulan Miraç olayı, Hz. Mevla’nın Peygamberimize sunduğu İlahi bir ihsan olmuştur. Mahiyeti insan aklının sınırlarını aşan, inananların imanını, inkârcıların isyanını artıran bu hadise Kur’an da şöyle anlatılır. “ Kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, kulu Muhammedi geceleyin Mescidi Haramdan çevresini bereketlendirdiği Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Miraç, Allah’a yakın olmaktır. Bu da beşeri halden soyutlanarak İlahi güçle meydana gelebilir ki, bu insanlık tarihinde yalnız son Peygamber Hz. Muhammed’e nasip olmuştur. Miraç gecesi biz Müslümanlar için ilahi rahmet ve lütuflarla doludur. Dinin direği, müminin miracı olan namaz, bize bir miraç hediyesidir. Nasıl ki Peygamberimiz Miraçta vasıtalardan arınmış olarak Mevlasıyla karşı karşıya geldi ise, müminde namazda vasıtasız olarak doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar
Miraç Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan sonsuz ve sınırsız bir yükseliştir. Beş vakit namazın farz kılındığı, Bakara süresinin son üç ayetinin nazil olduğu ve şirk koşmayanlara bağışlanma müjdesinin verildiği o gecede yüce Allah İsra suresinde çok önemli ahlak ve fazilet kurallarını özet olarak şöyle sıralamaktadır.
- Allah’ a şirk koşmamak
- Anne – babaya itaat etmek
- Hak sahiplerine haklarını vermek
- İsraf ve savurganlıktan kaçınmak
- Zinaya ve fuhuşa yaklaşmamak
- Haksız yere kimseyi öldürmemek
- Yetimlerin malına el uzatmamak
- Verilen sözü, yapılan sözleşmeyi yerine getirmek
- Ölçü ve tartıda doğruluktan ayrılmamak
- Kesin olarak bilmediğimiz şeylerin ardına düşmemek
- Kibirli ve gururlu tavırlar takınmamak.
Bu geceyi değerlendirirken yukarıda ki gerçeklere kulak verelim. Gaflet içinde olmayalım. Bol bol namaz kılıp Kur’an okuyarak af ve mağfiret dileyerek bu geceyi ihya edelim. Fatih Şahin'in kaleminden.