Tarih: 21.09.2020 09:23

Lütfen Anızları Yakmayalım…

Facebook Twitter Linked-in

Tarımsal üretimde birim alandan daha fazla ve kaliteli verim almak amacıyla gerek üretim tekniklerinde gerekse makineli tarımda tarımsal faaliyetlerin önemli ivme kazandığı bilinmektedir.

Verim artışının sürdürülebilirliği ise ancak doğaya zarar vermeyecek şekilde eldeki kaynakların bilinçli olarak kullanılması ile mümkündür. Bu kapsamda, hububat tarımında hasadı takiben toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısına ve çevreye vereceği zarar göz önüne alınarak, anız yakılmasının önlenmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Çiftçilerimiz, toprak işleme ve ekim kolaylığı sağlaması, zaman ve enerji tasarrufu, hastalık ve zararlılarla mücadeleye imkan sağlaması, doğrudan ekim veya en az toprak işleme gibi geliştirilmiş toprak işleme yöntemlerinde karşılaşılan sorunlardan kurtulmak, küldeki mineral besin elementlerinden yararlanmak, yüksek verim beklentisi, hasat sonrası hemen diğer bir ürünün ekimine geçilecek ise mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını temin etmek, anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmasının önüne geçmek, anızın çok kolay, çabuk ve masrafsız yok edilmesi gerekçeleri ile anızı yakmaktadır. Oysa modern tarım tekniğinde anızı yakmak son derece yanlış bir yöntemdir. Anız yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafi etmek mümkün değildir.

''ANIZ YAKILMASI İLE ŞU ZARARLAR OLUŞUR''
1-Bitkinin büyümesinde büyük önem taşıyan toprağın canlı üst
kısmı yani organik maddesi de yanmaktadır.
2-Toprağın erozyona karşı dayanıklılığı azalmaktadır, oysa anız değerli olan toprağı su ve rüzgâr erozyonuna karşı korumaktadır.
3-En fazla toprak kaybı anız yakılan topraklarda meydana
gelmektedir, en az toprak kaybının ise hasattan sonra anız yakılmadan gölge tavında sürüm yapılan tarlalarda olmaktadır.
4- Anızı yakılan toprağın su tutma gücü azalmaktadır.
5-Anız yakılması ile Kök Çürüklüğü ve Ekin Kurdu (Zabrusun)
yok edilmesi mümkün değildir. Takip eden yıllarda kök çürüklüğü hastalığı artmaktadır.
6-Anız yakma ile toprağın doğal yapısı bozulmakta ve verimliliği düşmektedir.
7-Havayı kirletmekte ve yükselen dumanların özellikle yol kenarlarında görüş mesafesinin engellenmesi sonucu can ve mal kaybına yol açmaktadır.
8-Komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere, meyve bahçelerine, bunların etrafındaki çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, ortamda yaşamını
sürdüren yaban hayatına ve özellikle ormanlara, koruluk ve ağaçlık bölgelere telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir.

''ANIZ YANGINLARINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN ''
1- Biçerdöverle hasattan sonra tarlada kalan saplar sap parçalama makinesi ile parçalanıp, parçalanmış saplar tırmıklarla toplanmalıdır.
2-Biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır.
3-Anızların daha çabuk parçalanıp organik maddeye dönüşmesini sağlamak amacıyla toprağa kalan sapın % 1’i kadar “Azot dengeleme gübresi” verilmelidir.
4-Yabancı ot ve haşereleri yok etmek için anızların yakılması yerine ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
5-Anız parçalama makinesi ile anız parçalandıktan sonra ekim makinesi ile ekim yapılırken sapların ekim makinesi ekici ayaklarını tıkamaması için toprağı yararak çalışan balta ayaklı ekim makineleri yerine diskli ayaklar kullanılmalıdır.

Anız Yakmak mahalli çevre kurulu kararınca yasaklanmıştır.

ANIZ YAKANA CEZAİ İŞLEM;
Yasaklara uymayarak anız yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve Türk Ceza Kanununun 383 ve 526. maddesi uyarınca dekar başına 73,68 TL cezai işlem yapılacaktır. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır.

Çiftçilerimiz geçim kaynakları olan topraklarına kendi elleri ile zarar vermemek ve kanunlar önünde suçlu duruma düşmemek için “Anızları Yakmamaları” gereklidir.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —