Mandıracılar neden markalaşma istemiyor?

Edirne’nin meşhur beyaz peynirinde markalaşma yolunda somut bir adım atılmadığı için her geçen gün rakipleriyle yarışamaz hale geliyor.

Edirne beyaz peynirinin önümüzdeki yıllarda piyasadan yok olacağı her platformda konuşulmaya devam ediyor.

İl Genel Meclisi’nin Ağustos ayının ilk oturumunda, Edirne beyaz peynirinin unutulmaya yüz tutması ve mandıra sahiplerinin markalaşma yolundaki isteksizlikleri gündeme geldi.

İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, mandıra sahiplerinin, Tarım ve Orman Bakanlığı’dan gelen yaklaşık 10 milyonluk hibeyi elleriyle geri ittiklerini, ‘Trakya peyniri’ adı altında markalaşmayı, istemediklerini ifade etti. 

İpsala İl Genel Meclis Üyesi İsmet Özçiftçi, İpsala’nın Aliçopehlivan köyünde 250 peynir ustasının başka illerde peynir üretimi yaptığını belirterek, “Bu bayramda aldığım bilgilere göre 200 ile 250 tane peynir ustası, il dışına çalışmaya gidiyor. Aliço Pehlivan köyünde 250 kişi dışarıya gidip peynir ustalığı yapıyor. Kars’ta bile çalışan Aliçopehlivan köylü var. Siz mecliste 10 senedir bunları görmediniz, ben gördüm. Bunları değerlendirmemiz lazım. 253 peynir ustası var, biz peyniri Edirne’de kaybetmişiz” dedi.

Meclis Başkanı Geçmiş, mandıra sahiplerinin markalaşmaya karşı olduklarını kaydederek, “Trakya Kalkınma Ajansı’nda proje bağlamında bakanlıktan bir hibe geldi. ‘Trakya peynirini markalaştıralım bir fabrikasyona döndürelim’ dediler. Birleştirelim, makinelerini alalım, yatırım yapalım, bu makinelerle şirket kuralım. Trakya’daki tüm fabrikalar birleştirerek, ‘Trakya peyniri adı altında bir marka yaratıp tüm Türkiye’ye bunu çıkaralım’ dediler. Bir şirkete mandıracılarla görüşme, yeni bir proje hesaplama, onları ikna etme gibi şeylerden 400 bin TL para ödedik. İnanır mısınız? Ne Edirne’den ne Kırklareli’nden hiç biri kabul etmedi, katılmayı. Defalarca da toplantı yaptık, peynircilerle. Herkes diyor ki; ‘Benim işim iyi, ben zaten yüzde 100 kapasite ile çalışıyorum. Ben büyük şirket olarak büyümek istemiyorum, benimki aile şirketi, bana bu kadar yetiyor. Allah bereket versin, ben büyümek istemiyorum.’ diyor. Hiç birini ikna edip bu projeye dahil edemedik. Yanlış söylemiş olmayım ama 10 milyon TL gibi bir rakamda bakanlığın hibesi vardı.” şeklinde konuştu.

“Çok unuttuğumuz yöresel ürün var”

İl Genel Meclis Üyesi Mustafa Suiçmez de, unutulan ve unutulmaya yüz tutmuş yöresel ürünlerin projelerle yeniden ticari boyut kazandırılması gerektiğini kaydederek,  “Benim projelerle ilgili aklımdan geçen özellikle kadınlarımızla ilgili bizim bölgemizde o kadar çok unutulmaya yüz tutmuş veya kimisi unutulmuş yöresel ürün var. Bu gıda sektörü de artık oraya kayıyor. Gıda önemli, önümüzdeki yıllarda daha da önemli olacak. Biz ninelerimizin yaptığı şeyleri unutmama ve unutturmama adı altında bir proje çalışması yapılabilir. Bu peynir olayı özel sektöre giriyor çok kişi gelmiyor ama bu kimsenin yapamadığı bizim bilmediğimiz o kadar çok unuttuğumuz yöresel ürün var ki.” dedi. Haber Ergin Yıldız-Yenigün