Liberal Demokrat Parti Edirne 1.sıra Milletvekili adayı Olcay Karaman, dün yaptığı açıklamada; seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Erken seçimlerin olma ihtimalini yüzde sıfır olarak görüyorum”
“Seçim sonuçları ülkeye hayırlı olsun.” dileyerek sözlerine başlayan Karaman şunları söyledi: “Tek başına iktidar, istikrarı getirir şeklindeki mantık son derece yanlıştır. Avrupa’daki tüm ülkeleri koalisyonlarla yönetiliyor. Önemli olan uyumlu çalışmaktır. Seçim sonuçlarından çıkan sonuçlar ortadadır. AK Parti kendine çeki düzen vermelidir. AK Parti, CHP, MHP ve HDP kendilerine verilen sorumluluğu yerine getirecektir. Bundan ötürü de, erken seçimlerin olma ihtimalini yüzde sıfır olarak görüyorum. Erken seçim hayalini kuranlar, Türkiye’de şok yaşayacaktır. Çünkü milletin derdi, seçim değil; geçimdir. Meclise giren partilerin hükümeti kurmak için gerekli mücadeleyi vereceklerine inanıyorum.”
“Cumhurbaşkanı rektör seçimlerinde sonuncu olan birini
rektör olarak atadıysa; hükümet kurma görevini de bize vermelidir”
Olcay Karaman sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de seçime giren 20 parti var ve biz bunların 19’undan daha farklı düşünüyoruz.‘Cumhurbaşkanı rektör seçimlerinde sonuncu olan birini rektör olarak atadıysa; hükümet kurma görevini de bize vermelidir.’ şeklinde esprili bir dille olaya yaklaşıyoruz. Eğer bize hükümet kurma görevi verilirse, hükümeti kurarız. Problem olacağını düşünmüyorum. Ayrıca, yeni bir anayasanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mevcut anayasa bu ülkeyi taşımıyor. Seçim sistemi de çok farklı.”
“Oylarımızı artırdık”
Liberal Demokrat Parti olarak, oylarını yüzde 100; oy oranını ise, yüzde 300 artırdıklarını ifade eden Karaman şöyle konuştu: “Parti olarak, söylemlerimizi ortaya koyduk. Bize oy versinler, vermesinler ama söylemlerimizi incelemelerinde fayda var. Keşan’da ve Edirne’de oy oranımızı artırdık. Teşkilatı olmayan bir parti olarak, oy oranımız iyidir. Teşkilatı olan bir çok partiden daha fazla oy aldık. Bizim ekonomi programı; ülkedeki işsizliği ve ekonomik sorunları 4 yılda çözebilecek durumdadır. Hayal diyenler ise, Finlandiya’daki ekonomik durumu incelemeleri gerektiğini düşünüyorum.”