Tarım Zirvesi?nde Hamzadere Havzası?nın geleceği ele alındı

İpsala Kaymakamlığı öncülüğünde İpsala Belediye Başkanlığı, KTSO (Keşan Ticaret ve Sanayi Odası), İTB (İpsala Ticaret Borsası), KTB (Keşan Ticaret Borsası), İpsala Ziraat Odası, İpsala esnaf odaları, Hamzadere Sulama Birliği ve İpsala Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’nün katkıları ile düzenlenen Tarım Zirvesi, geçtiğimiz Cuma günü gerçekleştirildi.

Saat 15.00’te İpsala Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda başlayan zirveye; İpsala Kaymakamı Eyyup Özdemir, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman, KTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, İTB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, Dünya Gazetesi yazarları ve daire amirlerinin katıldığı toplantıda Hamzadere Havzası’nın geleceği ele alındı.

GİRGİN: “BÖLGEMİZİN GELECEĞE DÖNÜK GELİŞMESİNİ NASIL SAĞLAYABİLİRİZ?”E YANIT ARAYACAĞIZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, “Bölgemizin geleceğe dönük gelişmesini nasıl sağlayabiliriz? STK’lar olarak bize düşen görevler nelerdir?” gibi sorulara yanıt aramak için bir araya gelindiğini belirtti.

İpsala, Keşan, Enez bölgesini “Hamzadere Bölgesi” olarak adlandırdıklarını dile getiren Girgin, “Bundan kısa bir süre önce, 1 yıllık çalışmanın sonucunda TEPAV ile birlikte bölgenin dikkatini çekmek için bir dizi çalışmalar yaptık. Burada Kaymakamlığımız, Belediye Başkanlığımız, üniversitemiz ve bütün STK’lar görev aldı. Şuanda da ön taslak program çıktı. Son düzenlemeleri yaptıktan sonra da u oluşturmuş olacağız.” dedi.

Herkesin, bölgenin kalkınması için elini taşın altına koyacağını söyleyen İbrahim Girgin, “Son dönemde diye konuşmuyoruz, diye konuşuyoruz. Türkiye’de örneği az görülen 3 tane ticaret odası, ticaret borsası birlikte hareket ediyorlar. Bütün toplantıları birlikte yapıyoruz.” diye konuştu.

HAMZADERE BARAJI İLE BİRLİKTE SULU TARIMA GEÇECEĞİZ

İpsala’nın, Yunanistan Sınırı’na, Avrupa’ya açılan kapıya 4 km mesafede olduğunu ifade eden Girgin, şöyle devam etti: “2013 yılında İpsala’dan anayolumuzdan gümrük yolundan 1 milyon 815 bin 252 kişi geçmiş. 2014’te bu sayı 1 milyon 994 bin 182’ye çıkmış. Yani böyle bir zenginlik yanımızdan akıp gidiyor. Ve de bizler 1-2 km anayoldan içerlere sıkışmışız. Yanımızda böyle duran bir zenginlik var. Zengin bir nüfus var. mantığıyla yoldan da zenginlik akıp gidiyor, biz bakıyoruz. Bu dönem değişiyor. Dünyada su, gıda, enerji konuşuluyor. Hamzadere Barajı ile birlikte sulu tarıma geçeceğiz. Ve de bölgemiz zenginleşecek. Mutlaka buna hazırlıklı olmamız lazım.”

KERMAN: TÜRKİYE’DE EN ÇOK ÇELTİĞİN YETİŞTİĞİ YER İPSALA…

Daha sonra İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman söz aldı.

Türkiye’de en çok çeltiğin yetiştiği yerin İpsala olduğunu söyleyen Kerman, “Bundan dolayıdır ki, çeltik deyince akan sular durur. Çocuklarımızın geleceğini, ekmeğimizi çeltikten kazanıyoruz. Bu vesile ile İpsala’mız için çeltiğin önemi büyük. İnsan yaşamında da pirincin önemi büyüktür. Besin değerleri çok değerli ve kıymetli olduğundan dolayı sağlıklı insanların yemesini tavsiye ediyorum. Rahatsız olan insanlara zaten doktorlar diyor. Bugünkü ana temalardan bir tanesi de pirinç.” şeklinde konuştu.

DÖNÜM BAŞINA EN ÇOK ÇELTİĞİN ÜRETİLDİĞİ BÖLGE İPSALA’DIR

Bu yıl yaklaşık 220 bin civarında sadece çeltik üretimi gerçekleştirildiğini ifade eden Mehmet Kerman, “Verim olarak da Türkiye’de ortalama dönüm başına en çok çeltiğin üretildiği bölge İpsala’dır. Ortalama 750-800 kg çeltik üretimi İpsala’mızda gerçekleştirilmektedir. Sadece 2014 yılında çeltik sezonunda hava şartlarının biraz farklı olmasından dolayı bir verim düşüklüğü yaşanmıştır. İnşallah bu yıl bu tür olumsuzluklarla karşılaşmayız. Çeltiğin üretiminden daha önemli bir konunun da pazarlamada sıkıntılar yaşanmasıdır. Pazarlama yönünde öncelikle pirinçte KDV’nin %8’den %1’e indirilmesinde sivil toplum örgütlerimizin çok ricacı olması sayesinde, Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun desteğiyle ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun talimatlarıyla bundan yaklaşık 2 ay kadar önce %8’den %1’e düşürüldü. Hükümetin almış olduğu bu karardan İpsala Belediye Başkanı ve çeltik üreticileri olarak çok memnun olduk.” diye söyledi.

İPSALA PİRİNCİ TESCİLLENDİ, MARKALAŞTI

İpsala pirincinin tanıtılması yönünde aktivitelere başladıklarını da anlatan Kerman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların başında yöresel anlamda Tek Rumeli TV’de İpsala pirincimizin tanıtılması yönünde programlar yaptık. Burada, Türkiye’de en çok metrekare bazında İpsalamızda çeltik üretildiğini vurguladık. Hem hava şartlarının hem de suyun temiz olması aynı zamanda topraklarının verimli olmasından dolayı da kaliteli pirinç olduğunu her konuşma esnasında vurguladık. Fakat aksiliktir ki, biz pirincimizi ikram ettiğimiz arkadaşlarımız tekrar ikincisini talep ettiklerinde dediklerinde biz tıkanıp kalıyoruz. Yani biz İpsala Pirinci’nin patentini de aldık. Borsa Başkanımız ve Ticaret Odası Başkanımızın katkılarıyla. Onlara da hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Büyük katkıları oldu. İpsala Pirinci de tescillendi, markalaştı. Ama pazarlama konusunda ciddi anlamda sıkıntılarımız var. İpsala Belediyesi olarak, meclis toplantısında karar alarak Esenyurt ile kardeş şehir olduk. Önümüzdeki Pazar günü İpsalamızın pirincini tanıtmak adına 10 bin kişilik pilav ikramında bulunacağız. Aynı zamanda yine ilerleyen günlerde Sultangazi Belediye Başkanımız Cahit Altunay da bizim hemşerimiz. Bir 10 bin kişilik pilav ikramını da orada yapacağız. Yine gündemde kalıp, İpsala Pirinci’nin ön plana çıkarılması ve Türkiye’de en çok çeltiğin ve pirincin üretildiği yer İpsala’yı hatırlatmak ve anımsatmak istiyoruz. İnşallah, biz pazarlama yönünde de yol güzergahında yöresel ürünlerin pazarlanacağı bir alan yapacağız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Yöresel ürünlerimizin başında pirinç geliyor. Bunun yanında halkımızın yetiştirdiği, ürettiği tarhana, kuskus, salça, gibi el ürünleri ama asıl amaç yine burada İpsala Pirincimizi tanıtmak.”

ÖZDEMİR: İPSALA HAK ETTİĞİ KONUMDA DEĞİL

Toplantı, İpsala Kaymakamı Eyyup Özdemir’in konuşması ile sürdü.

İpsala’nın bilinirliği çok yüksek olmasına karşın hak ettiği konumda bulunmadığına işaret eden Özdemir, “Yani Türkiye’nin batısında en büyük şehire bir kaç saat mesafede ulaşım imkanları çok çok iyi olmasına rağmen hak ettiği yerde değil. Tabii, sınır boyunda olmasının Türkiye’nin geçmiş dönemindeki komşularıyla siyasi ilişkilerindeki seyir hali itibariyle bazı mevcut etkileri olmuş. Bunu da, yöremizde dostlarımızla, bizden yaşça büyüklerimizle yapmış olduğumuz istişarelerde hissediyoruz. Komşumuzla zaman zaman siyasi tarih boyunca ortaya çıkmış Kıbrıs Harekatı, Kardak Krizi vb. meselelerde vatandaşların sınır boylarına bir yatırım yönünde ön yargısı olmuş hem ticari anlamda hem de konut ve mesken anlamında.” dedi.

Çeltik üretiminin ana üssünün İpsala olduğuna vurgu yapan Eyyup Özdemir, “Fakat pirincin ana üssü diyemeyeceğim. Bir hammadde bu anlamda. Nihai ürünümüz pirinçse hammadde burada. Zaten buradaki ızdırabımız da bu noktadan itibaren başlıyor.” şeklinde konuştu.

İpsala Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye girenlerin %65’inin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığını kaydeden Özdemir, şöyle dedi: “Yani bu ülkeye seyahat amacıyla, turizm amacıyla veya ticaret amacıyla gelen insanlar. Burada makul düzeyde tüketim yapma, harcama yapma idaresi ortaya koymuş insanlar ama maalesef İpsala olarak bundan faydalanamıyoruz.”

ÇELTİK ÜRETİCİLERİNİ PİRİNÇ ÜRETİRKEN GÖRMEK İSTİYORUZ

Özdemir konuşmasının devamında İpsala’daki çeltik üreticilerinin belirli bir ölçeğin üzerinde üretim yaptıklarını belirterek, çeltik üreticilerini pirinç üretirken görmek istediklerini söyledi.

İpsala Kaymakamı Eyyup Özdemir, şunları söyledi: “Hamzadere Barajı’nın yeni sulama imkanları olarak ele almaktan ziyade hem sosyal boyutu olan, sadece ekonomik değil sosyal boyutu da olan bir kalkınma hamlesi olarak görmeyi arzu ediyoruz.” dedi

Özdemir, diğer bölgelerle kıyaslandığında Trakya’nın, İpsala, Keşan, Enez Havzası’nın çok çok önde olduğunu ancak en büyük sorunun sosyal değer üretememek olduğuna vurgu yaptı.

Eyyup Özdemir, sözlerinin devamında İpsala ve köylerinde gerçekleştirilen çalışmalardan bahsetti.

Program Dünya Gazetesi Başyazarı Rüştü Bozkurt’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve Dünya Gazetesi Başyazarı Alaattin Aktaş, Dünya Gazetesi Bölge Koordinatörü Güray Erdoğan, Dünya Gazetesi Bölge Koordinatörü Alper Bakır ve Dünya Gazetesi Bölge Koordinatörü Çağlar Bakır’ın katıldığı toplantı soru-cevap şeklinde sürdü