Yalın yangınlarla doludur yürekleri.
Gözbebekleri her daim ıslaktır.
Öyle her kapı açılmaz, sürgülüdür yürekleri.
Birine bir kez açıldıysa o kapı bilin ki bir daha kapanmaz.
Ruhunda derin yaralar, geçmişin izi hep ama hep kalmıştır.
Herkesin derdine koşacak kadar insancıl, cana yakın olurlar ama asla güven duygusu ile inancı bir biri ile karıştırmazlar.
Doğrudur, olmuştur, yaşanmıştır inanır ama asla güvenmez.
Yalnızlığın kimsesizliğin ne olduğunu, acıyı dibine kadar yaşayan insan; karşısındakinin halinden anlar.
Acının yürek yangını olduğunu, sevginin sevgiye muhtaç olduğunu, insan kusan koca şehirlerin nasıl da kimsesiz olduğunu iyi bilirler.
Öyle her kasırgada savrulup yıkılmaz kırılmaz yürekleri.
Acıyla dost olup her kasırgada daha da güçlenir bedenleri.
Acı denen duygu onlar için sabır olmuştur, o yolda nasıl yürüyeceklerini iyi bilirler.
İnce nakış misali sabrın azim olacağına inanmışlar.
Her sözü yüreğinde taşımazlar, sevgi, saygı, emek, değer, merhamet duygusu, vefa, olacak.
Bunlar onların tek servetidir.
Yeri geldiğinde ekmeğini bölüşüp aç kalmayı tercih ederler.
Para pul şaşalı hayatlara gülüp geçerler.
Dürüstlüğün ne kadar kıymetli olduğunu iyi bilirler.
İyilikleri bir sır gibi hep ama hep sol cebindedir.
Her düşenin farklı yerde yarası olduğunu iyi bilirler.
Onun için düşenin ilacının yalnızca sevgi tek merhem olduğunu bilirler.
Yara iyileşse de izinin kalacağını çok iyi bilirler.
Boş lafların avutmaca olduğunu
Sonrasında yürek yakacağını iyi bilirler
Bunun içi boş laflara önem vermezler.
Hayat onlar için davetsiz bir postacıdır.
Bilirler ki postasında güzelliklerin olduğu kadar kötülüklerinde olacağını.
Keyif ve kederin iç içe olacağını iyi bilirler.
Yalan hayatlardan doğan kocaman yaman hayatlar onlar iyi bilirler.
Güzelliklerin olduğu kadar acılara kederlere de hiç yüksünmeden yer vermiştirler yaşamlarında.
Onlar için yalnızlık; lüks yaşam olmuştur
Siz isteseniz de zorlasanız da onların tek sığındığı kendilerini güvende hissettikleri yer yalnızlıklarıdır.