Fatih ŞAHİN

Tarih: 19.09.2018 09:08

Aşure ve Kerbela

Facebook Twitter Linked-in

Hicri takvimin ilk ayıdır Muharrem. Hürmete layık anlamına gelmektedir. Muharrem ayı insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu ayın onuncu günü Peygamberimizin bir gün öncesi ya da bir gün sonrasıyla beraber oruçlu geçirdiği aşure günüdür. Sevgili Peygamberimiz muharrem ayı ve aşure günüyle ilgili olarak "Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur" buyurmuştur.

 Muharrem ayının 10. Günü 10 önemli olayın gerçekleştiği bildirilir. 1. Hz. Âdem'in (as) tövbesi aşure günü kabul edilmiştir. 2. Hz. Nuh (as) gemisini Cudi Dağının üzerine demirlemiştir. 3. Hz. İbrahim ateşten o gün kurtulmuştur. 4. Hz. Yakup’un (as), oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 5. Hz. Yunus (as) balığın karnından kurtulmuştur. 6. Hz. Eyüp (as) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. 7. Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan çıkarılmıştır. 8. Allah, Hz. Musa'ya (as) bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. 9. Hz. Davud'un (as) tövbesi o gün kabul edilmiştir. 10. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.

 Kıymetli okurlarım, muharremin 10. günü İslam tarihinde kara bir leke olarak nitelendirilen, peygamberimizin ‘’Hasan ve Hüseyin benim kokladığım iki çiçeğimdir’’ dediği Hz Hüseyin’in ve peygamberimizin soyundan gelen 70 sahabenin şehit edildiği gündür. Bu acı hadise asırlardır peygamberimizi ve Onun ev halkını, arkadaşlarını çok seven Türk Milletini ve tüm Müslümanları derinden yaralayıp, kalpleri incitmiştir. Şair Kazım Paşa dizelerinde ; “Düştü Hüseyin atından sahra-yı Kerbela’ya. Cibril var haber ver, sultan-ı enbiyaya… Diyerek dile getirir eyvahımızı. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve yakınlarının, haksızlığa ve zulme karşı onurlu direnişleri, doğruluk adına samimi yürüyüşleri, bütün müminlerin gönüllerinde unutulmaz izler bırakmıştır. Resulullah Efendimizin torunlarına bu zulmü reva görenler ise, insanlığın ortak vicdanında mahkum edilmişlerdir. 20 eylül perşembe günü Aşure kaynatıp, dağıtalım insaallah. Aşure tabağını karıştırıp yemeden önce şöyle bir düşünelim. Rabbimiz ne de güzel nimetler yaratmış bizlere. Hepsi tıpkı bizler gibi farklı. Hepsinin lezzetleri de farklı. Tıpkı bizlerin düşünceleri, fikirleri ve renkleri gibi. Fakat bir araya geldiklerinde o ayrı lezzetler en lezzetliye dönüyorlar. İşte bizlerde farklılıklarımızla bir ve beraber olmak zorundayız. Vatan, bayrak, ezan gibi milli ve dini ortak değerlerimizin etrafında kenetlenmeli, TÜRKİYE’mizi kıyamete kadar baki ve güçlü kılmalıyız. Aşureyi ve kerbelayı Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, rahmet, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyası, milletimizin ve Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz. Vatan aşkıyla şehadet mertebesine ulaşan polis ve askerlerimizden Allah razı olsun. Gazilerimiz sağolsun. Birliğimiz beraberliğimiz daim olsun. Selam ve dua ile ……………….. Lütfen takip edermisiniz. Twitter @ipsalafatihi


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —