Kurban, Allah’u Teâla’nın bizlere ihsan ettiği malımızın bir şükran borcudur. Allaha yaklaşmak ve ibadet etmek amacıyla belirli şartları taşıyan bir hayvanı, belirli günlerde usulüne uygun olarak kesmeye kurban diyoruz.
Bizleri yoktan var eden, sayısız nimetler veren Rabbimize karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Kurban bayramında; bayram namazı kılmak, kurban kesmek ve teşrik tekbiri getirmek üzere üç vacip ibadet vardır. Kevser suresinin 2. ayetinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “ O Halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”
Kurban; Allah sevgisinin, O’na sadakatin bir ibadet olarak dışa yansımasıdır. İnsan, kurban kesmekle Allah’a ve O’nun emrine olan bağlılığını, gerektiğinde O’nun rızasını kazanmak için her türlü fedakârlığa hazır olduğunu göstermiş olur. Dünya hayatı insana hoş gelir. Sahip olduğu maldan, servetten, şöhretten vazgeçmek insana zor gelir. Onun için mal, canın yongası olarak görülmektedir. Kurban ise; maldan ayrı kalabilmeyi göze almaktır. Bunu yapabilenler maldan da candan da daha kıymetli olan Allahü Tealaya yaklaşır, O nun rızasını ve sevgisini kazanır Bu itibarla kurbanlarımızı iyi niyet ve ihlâs ile kesmeliyiz. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de buyruluyor ki: “Onların ne etleri ne de kanları Allaha ulaşır. Fakat Ona sadece sizin takvanız ulaşır.” yani sadece niyetiniz.
Kurban; Allaha teslimiyetin ifadesidir. Hz. İbrahim ile Hz. İsmail Allah’a öyle bir teslim olmuşlardır ki, biri Allah rızası için biricik evladını kurban edecek, diğeri de Allah’ın emrine canı pahasına da olsa uyacaktı. Bu hâdise Yüce kitabımızda şöyle anlatılıyor : “Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın” dedi. “Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim! Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.” Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır. Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.” İşte Kurban bizi Hz. İbrahim’in itaatine, Hz. İsmail’in teslimiyetine yönlendirir. Sıkıntı ve imtihanlara karşı sabırlı, itaatli olmayı öğretir
Sevgili İpsalalılar; imkânlarımız nispetinde Kurban kesmeye çalışalım. Evlatlarımız Kurban bayramında kurban kesme gayretimize şahit olsun. Evimize en güzel eşyaları alma, en iyi arabaya binme, en güzel marka kıyafetleri giyinme konusunda gayret ederken Kurban kesmek için, bu bayram durumum yok diye mazeret bildiren dostlarıma, hemşehrilerimize, tekrar hesaplarınızı gözden geçirin tavsiyesinde bulunuyorum. Ve birde vekâletle Kurban hizmeti var. Diyanet Vakfı yurt dışı kesim hizmetini geçtiğimiz yıllarda Afrika’da ve balkanlarda, Kurban bayramı geçirmiş bir kardeşiniz olarak özellikle tavsiye ediyorum.31 Temmuz son tarih. Müftülüğümüz ve İpsala’mızın imamları bu konuda sizlere yardımcı olmaktadırlar.
Arefe günü sabah namazından başlayıp, bayramın 4.cü günü ikindi namazı da dahil olmak üzere, namazların farzlarından sonra teşrik tekbiri getirmeyi unutmayalım. Kadın- erkek herkese “Allahu ekber Allahu ekber, la ilahe illallahü vellahu ekber, Allahu ekber ve lillahil hamd” diyerek teşrik tekbiri getirmek vaciptir.
İpsala’mız için Bayram namazı Saat 06:53 ’te kılınacaktır. O gün erkence kalkalım. Gusül abdesti alalım, güzel elbiselerimizi giyelim, güzel kokular sürelim, çocuklarımızla beraber, tekbirleri getirerek camiye erkence gelelim, yapılan vaaz ve nasihatleri dinleyelim.
Rabbimize dünyanın değişik yerlerinde zulüm altında inleyen Müslüman ve Türk kardeşlerimiz için dua edelim. Allah bu mübarek gün hürmetine, kesilen Kurbanlar hürmetine Devletimizin Milletimizin yardımcısı olsun. Vatanımıza ihanet edenleri terör faaliyetinde bulunanları kahhar sıfatıyla kahreylesin. Birliğimizi beraberliğimizi kıyamete kadar daim eylesin. Selam ve dua ile hayırlı bayramlar.