Fatih ŞAHİN

Tarih: 25.08.2016 18:49

Sorunlarımızı Konuşarak Çözebilir miyiz?

Facebook Twitter Linked-in

İnsan yaratılmışların en güzelidir. İnsanı diğer varlıklardan ayırt eden en önemli şey aklı ve konuşmasıdır. Her insanın kendine göre bir anlayışı, düşünce ve davranışı vardır. Huzur ve mutluluğun sağlanması, barış ve güven ortamında insanların bir arada yaşamını sürdürebilmesi için problemlerin konuşarak ve danışarak halledilmesi , işte bu yüzden önemlidir.. “Akıl akıldan üstündür, danışan yol alır, danışmayan yolda kalır” sözleri meseleyi veciz bir şekilde ortaya koymaktadır. Yüce dinimiz İslam’ın tavsiyesi de işi bir bilene sormak ve işi ehline yaptırmaktır.  Bu nedenle meşveret, istişare yani, danışarak ve konuşarak meseleleri çözümlemek sosyal düzenin sağlanmasında önemli bir yere sahiptir.

İstişare, İnsanların fikir ve görüşlerini önemseyerek, insana tercih ve iradesini kullanma yetkisi tanımaktır. İstişare, farklı fikir ve düşüncelere saygı duymak, bu farklı görüş ve düşünceleri toplumun faydasına sunup ekonomik, sosyal ve siyasal alana yansıtmaktır. Ve bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.

Sevgili Peygamberimiz yaratılmışların en zeki ve akıllısı olduğu halde hakkında vahiy gelmeyen hususlarda arkadaşlarıyla istişarede bulunmuş, sahabenin görüşlerine büyük önem vermiştir. Çünkü Yüce Rabbimiz bir ayeti kerimesinde şöyle buyurmuştur:     Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla istişare et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et,  yani ona dayanıp güven. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.

    Beşeri münasebetlerimizde iletişim eksikliğinden dolayı,  huzursuzlukların olduğu toplumsal bir gerçektir. Eğer ailede karı-koca birbiriyle geçinemiyorsa, mahallede komşular kavga ediyorsa, kardeş kavgaları yüzünden mahkeme koridorlarında izdiham yaşanıyorsa, devletler ve milletler arasında ilişkiler zayıflayıp düşmanlıklar artıyorsa,  bütün bunların temelinde hep iletişim eksikliğinin olduğu bir gerçektir. Oysa aklın yolu birdir. Sorunlar hangi düzeyde olursa olsun muhakkak konuşarak, anlaşarak çözümlenmelidir. Bu yüzden üç günden fazla dargın durup konuşmamak, meseleleri çıkmaza sokacağından dinimizce hoş görülmemiştir.

Lakin  Ziya Paşanın şu sözünün de arkasında duruyorum.”Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir..Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” (nasihat ile uslanmayanı azarlayarak ikaz etmeli yok anlamıyorsa sırada dayak vardır.) Özellikle yazımı hazırladığım saatlerde dilimde ki Dua ; suriyeye giren Şanlı Türk ordusunu Muzaffer eyle Ya RABBİ ..Orada sözden anlamayanlara kötek vakti gelmiştir.

Sevgili dostlar.. Birbirimize karşı hoşgörülü olalım. Başkalarının fikir ve düşüncelerine değer verip en azından dinleme nezaketinde bulunalım. Yunus’un dediği gibi:

Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım,

Sevelim sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz...

Selam ve Dua ile……Twitter  @ipsalafatihi     lütfen takip edinn…….


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —