Fatih ŞAHİN

Tarih: 24.03.2017 08:51

Yunan Yaptı Yine Yapacağını??..

Facebook Twitter Linked-in

Öğlen saatlerinde televizyon da haberleri izlerken Dimetoka Çelebi Sultan Mehmet Camii bilinmeyen bir nedenle yandı diye küçük bir haber geçti. Yüreğime sanki o caminin ateşi düştü… Kocaman bir alev topu gibi…..

Dime toka Osmanlı'ya kısa süre başkentlik yapmış bir şehir. Edirne’de saray inşa edilip başkent olarak hazırlanırken yönetim Dimetokadaymış. Uzunköprü’nün tam karşısında, sınırın dibinde tarihi bir kent. Yunanistan'da bir şehre gittiğimde onun restaurantları yada manzarasının güzel olduğu yerler değil ,Türk kültürünün ,mührünün bulunduğu mekanlar, Camiler ,hanlar, köprüler kısacası  ecdadın emanetleri dikkatimi çeker.

 Fere de 1152 yılında kilise olarak yapılan, 1375 te fetihten sonra Camiye çevrilen, 1570'lerde Mimar Sinan tarafından minaresi yapılan küçük Ayasofya… Bugün yine kilise olarak kullanılıyor. 1913 e kadar 101 caminin bulunduğu Dedeağaç'ta bugün sadece bir Cami ayakta kalmış. O’ da iki kere yanmış yani yakılmış. Kavala da Halil Bey Camii ..Kapısında kocaman bir kilit, içerisinde sandalyeler, minaresi tıraşlanmış, yıkılması için beklenirken bazen  toplantı salonu olarak da kullanılıyor galiba. İbrahim Paşa Camii ise çoktan kiliseye çevrilmiş. Bir de Ata yadigarı Selanik var. 1902 yılında yapılan Yeni Cami müze olarak kullanılıyor. Hamzabey Camii 1468 yılında yapılmış, yakın zamana kadar değişik amaçlar için kullanılmış, bugün yıkılsa da olur diye bekleniyor. Alaca imaret camiini ise ziyaret ettiğinizde gözünüzden yaş akmaması elde değil. 5000 bin Müslüman Türk’ün yaşadığı sehirde iki apartmanın birleştirildiği bodrum katta, namaz kılmaya çalışıyorlar. Mezarlıkları bile yok. Ve diğer bir çok şehirde, müzeye çevrilen yada harabeye döndürülen nice ecdat yadigarı eserler.

Dimetoka Çelebi Mehmet Camii 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilmiş, ancak caminin bitişini, banisi Çelebi Sultan görememiştir. Yapının mimari tarzı, özellikle ahşap çatısı ile kıymetli bir eserdir. Ve bu Cami Türk mührünü taşımaktadır.  Medine'de Rasulullah'ın kabrinin olduğu Yeşil kubbesi gibi… Rasulullah'ı takip eden Bulut’un beklediği yerdeki Gamame Mescidi gibi.

Bir dönem Balkanlarda metruk halde bırakılan birçok caminin yaşadığı yalnızlığı, bakımsızlığı bu camide görmüştür. Yunan devleti caminin müze olarak kullanılacağını söyleyip, belki de 20 senedir Karınca adımıyla, ağustos böceği şeklinde çalışarak, camiyi restore etmektedir

 5 ,6 defa Dimetoka’ya  gittim.Lakin Camiye  girmek mümkün değildi. Hatta Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr Mehmet GÖRMEZ Hocamız 2008 de ve 2015 te Batı Trakya ziyaretlerinde camiyi ziyaret etmek istemiş, Yunan makamlarınca müsaade edilmemiştir. Başkanımız Cami önünde basın açıklaması yaparak bu davranışı kınamıştı.

Sevgili dostlar… 22. 03. 2017 de, gecenin ilk saatlerinde 580 yıllık camiimiz,  bir tarih, yakılarak yok edilmeye çalışılmıştır. Belki bir kazadır, belki bir kasıt yoktur. Lakin ecdadımızın kıymetli bir eserini, yıllardır bakımsız tutmak ve bugün yaşananlar kasıtlı ve bilerek yapılan işlerdir. Geçen hafta Dimetoka da soydaşlarımızın mescidinin mühürlenip kapatıldığını da hatırlatmak isterim. Bulgaristan Şumnu da Tombul Cami adıyla bilinen Şerif Halil Paşa Camiide yıllardır içinde ve dışında iskele kurulmuş mahzun bir halde kaderini beklemektedir.

Çelebi Sultan Mehmet Camiinin Türk milletine, TİKA ya teslim edilerek, en kısa sürede onarılıp aslına uygun restore edilmesi dileğiyle…..Selam ve dua ile…..

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —